Dil, düşüncedir,
fikirdir, akıldır. Müzik, ruhtur, yürektir. Ne düşünceden yoksun bir ruh, ne de
ruhtan yoksun bir düşünce tam ve bütün olabilir. Kullandığımız dil (ler) bizim
düşüncemizdir, ve bu düşüncenin değiştirip/dönüştürdüğü sanatçılardır sahnede müzikle/sanatla
ruhunu birleştirerek devleşen, özgünleşerek kendi olabilenler. Dolayısıyla,
okumayan, öğrenmeyen, sorgulamayan; yaşama ve evrene dair tükenmek bilmeyen bir
aşk ve meraktan yoksun, entelektüel olarak kendini geliştirmeyi ve dilsel
zenginliğiyle ifade etmeyi ihmal eden sanatçı, tam ve bütün; özgün ve derin
olamaz. Bütün büyük, öncü sanatçılar, sanatsal deha ve yeteneklerini, bir yaşam
felsefesiyle donatmış, kendine ve insanlara yeni bir yol, bir yön, bir bakış
açısı gösterebilmiş, eleştirel bakış açısına sahip, entelektüel ve insancıl sanatçılardır.
(Yo Yo Ma, Cem Karaca, Ruhi Su, Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Joan Baez, Neşet
Ertaş, Leonard Cohen, Sting, Bruce Springsteen, Robin Williams…)
Lütfen sanat/çı ruhunla
beraber her daim dil ve düşün evrenini geliştir, zenginleştir, paylaş, çoğalt…DÜNYAYI
SEN DE BÖYLE DEĞİŞTİR-DÖNÜŞTÜR(ECEKSİN)!
İnsan sadece hissettiği
ancak bilgisine sahip olmadığı bir şeyi de adlandırıp, tam olarak ifade
edemeyebiliyor. Örneğin benim bir klasik müzik ve caz aşığı olup, müzikolojik
açıdan bilgisine sahip olmadığımdan dolayı bazı şeyleri tam ve net
açıklayamayışım gibi, maalesef... Umut’un (Umut Sağlam) çello çalışına
bayılıyorum, birçok hocası ve dinleyiciler ve tabii izleyiciler gibi de aynı
zamanda. Çünkü Umut’u sadece dinlemiyor, aynı zamanda onu izliyorsunuz da. Umut
çalarken, genç ve enerjik bir genç adamın, ruh ve akılla içindeki vahşi atları
sakinleştirmeye, dizginlemeye çalıştığı, dağınık zihniyle odaklanmak isteyen,
buna çalışan hali sahnede!
Biz öğretmenlerin,
eğitimcilerin; benim gibi kendini mesleği/branşı aracılığıyla gençlerin kendi
geleceklerini kendi elleriyle inşa etmesi; bilgi ve fikir sahibi, sorgulayan,
çalışkan, üretken, yaratıcı ve de en önemlisi onurlu bireyler olmaları için
adamış öğretmenlerin, sizlerin hakedilmiş en güzel yerlerde olmanızdan ve bu
dünyayı daha umutlu ve yaşanılabilir bir yer haline getirdiğinizi görmekten
başka bir dileği olamaz ki!
Sevgili Umut, sen ve tüm
öğrencilerimin şu an oldukları; mutlu oldukları yerde olmalarında bir nebze de
olsa katkım/payım varsa, olabildiyse ne mutlu bana…O vakit ömrümü boşa
harcamamış olduğumu hissedeceğim birazcık daha…
Yolun açık olsun…
Please, within your
art/istical soul, improve, enrich, share, enhance your own linguistical and
intellectual universe forever…YOU (WILL) CHANGE-TRANSFORM THIS WORLD AS SUCH!
One may not be able to
express something fully if s/he does not have the knowledge of it but only
sense! For example, me being a lover of classical music and jazz, but do not
have the musicological knowledge to clearly and fully express my opinions on
it, unfortunately…However, I love the way Umut (Umut Sağlam) plays the cello;
just like his other teachers and audience, as well as the spectators. As you,
not only listen to him play the cello but also watch him play! When he plays,
you (we) watch a young and energetic man trying to hold and calm the wild horses
inside him with his mind and soul, and as a scatterbrain to focus on the stage…
What more could “we”;
educators; -me, myself in particular-, who devote their lives to their students
to make them construct their own future with their own hands; become
knowledgeable and cultivated, questioning, hardworking, productive, creative
and the most important of all honorable individuals; mind and soulful human
beings within our occupation/branch, wish for our students than to succeed being
at the best and well deserved places and see you make this world a more hopeful
and livable space!
Dear Umut, if I (could) have
even a little bit of a contribution/share where you and all my other students
are and happy, then I may think/consider that my life has not been misspent...
All the best…May the force be with you! ;)